Antalya'da geçtiğimiz gün yaşanan 45 dakikalık dolu felaketi, şehri yerle bir etti. Hızla değişen hava koşulları, vatandaşları hazırlıksız yakalarken, dolu yağışı birçok insanın yaşam standartlarını olumsuz etkiledi. Dolu yağışının ardından şehirde oluşan hasar ve vatandaşların yaşadığı zor anlar, gözler önüne serildi. Antalya’da bulunan birçok sektör, bu doğal afetten nasibini alırken, halk arasında birbirinden dramatik hikayeler de gün yüzüne çıktı.

Dolu Yağışı: Hayat Durdu, Korku Sardı

Yerel saatle öğleden sonra başlayan dolu yağışı, bir anda şiddetini artırarak düşmeye devam etti. Sadece 45 dakika süren bu afet, kentin farklı bölgelerinde büyük zararlara neden oldu. Ağaçlar devrildi, araçlar hasar gördü ve evlerin camları kırıldı. Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere turistik geziler düzenleyen tatilciler, dolunun düşmesiyle birlikte panik içinde kapalı alanlara sığınmak zorunda kaldı. Antalya’daki otellerde kalan misafirler, bu doğal olayın sadece bir anlık olduğunu düşünerek tatile devam etmeyi planlamıştı, ancak dolu yağışının herkesi etkilemesi, tatil plansızlıklarını alt üst etti.

Vatandaşların Ağır Hasar Hikayeleri

Felaketten sonra Antalya’nın çeşitli semtlerinde yaşayan vatandaşlarla yaptığımız görüşmelerde, yaşananların ne denli yıkıcı olduğu gözler önüne serildi. Özellikle Malatya Caddesi’ndeki esnaf, dükkânlarının camlarının kırıldığını ve dükkanlarının içinin dolu ile dolduğunu belirtti. Bir lokanta sahibi, “Müşterilerimi korumak için içeri alırken, kapının önünden kaybolan masa sandalyeleriyle birlikte dolu yağışını izlerken içim parçalandı. Onlarca yıl biriktirdiğim her şeyim şu anda yerle bir olmuş durumda," diyerek duygularını ifade etti. Ayrıca, bir mahallede yaşayan Halime Yılmaz, “Çocuklarım evdeydi. Bir anda hava karardı ve dolu yağmaya başladı. Onların korkusu benim için çok ağırdı. Eşyalarımızı kurtarabilmek için dışarı çıktığımda dondurucu bir sesle karşılaştım. Dolu çok sert düşüyordu. Sağanak yağmurla birlikte çatıların gürültülü sesi, sokağın ortasında kalmamı sağladı,” sözleriyle içler acısı durumunu dile getirdi.

Antalya'daki dolu felaketi, yalnızca maddi hasar bırakmakla kalmadı. Ayrıca psikolojik etkileriyle de halkı etkiledi. Birçok kişi, yaşadıkları anların kabus gibi olduğunu ve bunun bir daha yaşanma ihtimalinin kendilerini derinden endişelendirdiğini söyledi. Sosyal medyada da pek çok video paylaşımı gerçekleşti. O anları anbean kaydeden duyarlı vatandaşlar, direk gördükleri hasarları ve yaşanan çarpıcı olayları birbirleriyle paylaştı.

Felaketin sonuçları net bir şekilde gözler önüne serilirken, yetkililer tarafından çeşitli hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Bench mark ışıklarının kırılması, trafiğin durması, yolların kapanması gibi birçok olumsuz dış etki, dolu felaketi sonrası yaşandı. Belediye ekipleri, hemen harekete geçerek hasar tespitlerine başladı. Dolu sonrası oluşan çamurların temizlenmesi, birçok bölgede sıkıntı yarattı. Yetkililerin, “Böylesine sert hava koşulları, mevsimlerin normalleşmediğini gösteriyor” açıklamaları, halk arasında en çok dikkat çeken durum oldu.

Gelecek günlerde de benzer olayların yaşanabileceği ihtimali, Antalya'daki halk arasında tedirginliğe yol açtı. Her ne kadar meteorolojik tahminlerle bu sürecin monitor edilmesi bekleniyor olsa da, hazırlıksız yakalanmanın verdiği korku, şu an için geçerli bir gerçek olarak duruyor. Antalya’daki dolu felaketi, doğanın gücünü bir kez daha hatırlatmış oldu ve bu tür olaylara karşı alınacak önlemlerin ne denli önemli olduğunu gözler önüne serdi. Şehirdeki tüm olumsuzluklara rağmen, halkında dayanışmanın güçlenmesinin, zor zamanları daha kolay atlatacağına inancını tazeledi.

Her türlü kompleks sorunun çözümünde insan dayanışmasının önemli olduğu unutulmamalıdır. Antalya halkı, bu felaketi atlatacak güç ve iradeye sahip olduğunu göstererek, birbirine destek olmanın güzelliğini bir kez daha ortaya koydu. Geçmişte yaşanan doğal felaketler gibi şuan da yaşamış olduğumuz bu olay, belki de gelecekte daha dikkatli olunması gerektiğini hatırlatıyor. Sonuç olarak, Antalya'daki dolu felaketi, hem gözyaşlarını hem de güçlenmeyi beraberinde getirmiştir. İlerleyen günlerde daha fazla bilgi ve detaylar akılları kurcalarken, Antalya halkının şahsi hikayeleri ve deneyimleri, bu doğal felaketi anlatan birer eser olarak hafızalarda kalacaktır.