Suriye'de yaşanan iç savaşın ortasında başkent Şam'da görülen sükunet ve refah algısı, dünya genelinde dikkat çekici bir konu haline geldi. Ancak gerçekte durumun çok farklı olduğu ortaya çıktı. Suriye'nin diğer bölgelerinde sürmekte olan çatışmalar, Şam'ın da etkilenmemesi mümkün olamazdı. Savaşın en yoğun yaşandığı bölgelerden ve kuşatma altındaki yerleşim birimlerinden akın eden mülteciler, Şam'ın da sarsıldığını gösterdi.
Şam'ın çeşitli mahallelerinde hala devam eden patlamalar, çatışmalar ve baskınlar, sükunet görüntüsünün altında gerçekliği gözler önüne serdi. Suriyeli yetkililer, Şam'ın tamamen güvenli olduğunu, her şeyin yolunda olduğunu iddia etse de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı. Şam'daki yaşam standartları da oldukça düşmüş durumda. Gıda ve ilaç sıkıntısı, elektrik ve su kesintileri, ekonomik kriz ve işsizlik gibi sorunlar, halkın günlük yaşamını olumsuz etkiliyor.
Uluslararası insan hakları örgütleri de Suriye'deki durumu yakından takip ediyor. Şam'ın yanı sıra diğer şehirlerde de yaşanan insan hakları ihlalleri ve savaş suçları, uluslararası camianın endişesini arttırıyor. Suriye'deki krizin çözümü için uluslararası toplumun daha fazla müdahalede bulunması gerektiği belirtiliyor.Şam'da her şey yolundaymış gibi gösterilmeye çalışılmasına rağmen, ölüm, yıkım ve insanlık dramı hala devam ediyor.